Fikracim.Com

Fikracim.Com en geniş fıkra arşivi
Askerin biri mide rahatsızlığı için revire gelmiş. Doktor hazımsızlık teşhisi koymuş ve reçete yazmış;
- Bikarbonat dö sut, her yemekten sonra içersin, demiş.
- Asker iki gün sonra berbat bir halde tekrar gelmiş;
"BİR KARAVANA SÜT" fıkrasının tamamını oku...
Bir gün Büyük İskender fetihteyken, halktan biri şöyle der:
-Az bir ihsan eyle. Büyük İskender cevaben:
-Az bir ihsan bana yakışmaz, çoğu da sana.
İngiliz garson, Türk müşteriye:
-Çanakkale’de atalarımızı öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz! Deyince. Bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış:
-Orada ne işiniz vardı?
Temel askerliğini yunan sınırında yapıyormuş. Temel'in canı çok sıkılıyormuş.
Sınırda bekleyen Yunan askerine bir ıslık çalmış elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış. Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, Yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış. El hareketi yaparak "Topçu musun?" demiş, Yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Nöbetler değişmiş sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş. Yunan'a hadi sınıra git demişler Yunan da:
- Ben oraya gitmem. Orada bir deli Türk askeri var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak diyor.
Askerdeyken Trabzonlu ve Trabzon sporlu bir uzman çavuş vardı. Bir gün Trabzonspor'la - Galatasaray'ın maçı var. Ancak bizimkinin o gece görevi çıktı. Dönüp dönmeyeceği belli değil. Neyse. Soluk soluğa son dakikalarda girdi gazinonun kapısından. Aramızda aynen şu diyalog geçti. Uzman çavuş:
- Maç kaç kaç? Ben:
- Berabere. Uzman çavuş:
"MAÇ KAÇ KAÇ" fıkrasının tamamını oku...