Fikracim.Com

Fikracim.Com en geniş fıkra arşivi
Temel askerdeyken yeni başçavuş gelir ve tüm bölüğe şöyle der:
- Sakın benim adımı unutmayın, benim adım Arslan Oğlu Arslan... Eğer adımı unutursanız geldiğimde canınıza okurum, der ve gider.
Aradan haftalar geçer ve Başçavuş gelir herkese adını sorar ve hepsi bilir. Sıra Temel'e gelir. Temel:
- Bi hayvan oğlu hayvandı ama haçan tam hatırlayamayrum.
Görevli çavuş, teftiş öncesi saf er Mehmet'e bazukanın parçalarını ezberletmeye çalışıyormuş. En çok da alev örten hunide zorlanmışlar. Teftiş günü gelmiş. Birliği dolaşan general, bazukanın başındaki Mehmet'in karşısına gelince o parçayı gösterip sormuş;
- Bu nedir?
Mehmet gururla cevaplamış;
- Alifortonfoni, komutanım!
İki adam yolun iki tarafından birbirlerine doğru yürüyorlarmış. İkisi de diğerinin sağ ayağını sürüyerek geldiğini fark etmiş ve karşı karşıya geldiklerinde birbirlerine bakmışlar... Önce biri sağ ayağını işaret ederek şöyle demiş:
- Vietnam, 42 yıl önce...
Bunun üzerine diğeri de kendi sağ ayağını işaret etmiş:
- At pisliği 20 adım geride.
Temel ve Dursun aynı köyün iki delikanlısıdır. Yaşları yirmiyi bulur ve askere giderler. Her ikisi de çakı gibi askerdirler. Günler, aylar geçer ve bizim iki Karadenizlinin başarıları artar. Bizimkiler en iyilerin seçileceği tatbikata aday olarak giderler. Tatbikatın ana konusu kamuflajdır. Temel, dursun ve diğer adaylar tatbikatın olacağı meydana toplanır. Askerlerden istenen bu boş arazide en iyi kamuflajı yapmaktır. Askerler dört bir yana dağılarak, saklanmaya başlarlar. Temel ve Dursun saklanmaya çalışırken iki tane boş çuval bulurlar. Temel birine, Dursun birine girer. Diğer askerlerin denetimi bitmiş sıra bizimkilere gelmiştir. Komutan Dursun’un çuvalının başına gelir. Çuvala bir tekme atar. Dursun havv!!! havv!!! diye bağırır. Komutan kısık sesle:
- Aferin iyi kamuflaj yapmış diye mırıldanır.
Sıra temelin çuvalına gelir ve ona da bir tekme atar. Çıt yok. Bir daha tekme gene çıt yok. Komutan dayanamaz ve öyle bir tekme vurur ki temel acısından bağırır. PATATES!!!, PATATES!!!.
Yüzbaşı evin papağanına belli başlı kelimeleri ezberletmişti. Mehmet gel, Mehmet git, şunu yap, bunu yapma v.s... Evde kimsenin bulunmadığı bir sırada. Evin yeni emir eri ortalığı silip süpürmekle meşgul görünüyordu. İçeriden MEHMED diyen sesi duyunca fırladı koştu:
- Buyur, dedi ama arkası gelmedi.
Tekrar işine daldı. Bir zaman sonra tekrar çağrıldı. Şaşırmıştı. Odada bu emri beklemeye karar verdi. Papağana gözü takıldığı anda da papağan "MEHMED" diye çağırmasın mı? Derhal hazır ol vaziyetine geçerek:
- Buyur komutanım, dedi. Kusura bakma seni guş sandımdı.