Fikracim.Com

Fikracim.Com en geniş fıkra arşivi
Büyük bir savaş çıkmış. Bütün dünya bizim Trabzonlulara karsı... Derken herkes kendilerine siper kazmış. Trabzonlular ayrı bütün dünya ayrı. Beklenen savaş başlamış. Trabzonlular bir, bir öldürülüyormuş bu işe bir çare bulalım demişler. Temel:
- Uşaklar herkes eğilirse bizi vuramazlar. Derken herkes eğilmiş. Diğer taraftan da düşman kuvvetleri de bu duruma karşı plan yapmış ve başlamışlar seslenmeye:
- Temel kim? oradan bir ses:
"HANS KİM?" fıkrasının tamamını oku...
Eski zamanlarda bir gün su, ateş ve ahlak askere gitmeye karar vermişler. Bir gün tatbikatta birbirlerini kaybettiklerinde nasıl bulacaklarını sormuşlar bunun üzerine;
Ateş, nerede bir duman görürseniz beni orada bulabilirsiniz oraya gelin demiş.
Su ise nerede bir şırıltı duyarsanız oraya gelin beni orada bulabilirisiniz demiş.
Ahlak ise beni bir kere kaybederseniz bir daha bulamazsınız boşuna aramayın demiş.
Albay, binbaşıya:
- Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Bende orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.
Binbaşı, yüzbaşıya:
"ALBAYI TUTUKLAYACAKMIŞ" fıkrasının tamamını oku...
Öğretmen öğrencilere soru:
- Cesaret neye denir?
Birisi parmak kaldırıp yanıtladı:
- Bir şeyi bilmediği halde, biliyormuş gibi yapıp, parmak kaldırmaya denir.
Askerde İstanbullu bir arkadaş, acemiliği tamamlamış, kura çekiyor... Elini torbaya daldırmış, bir kağıt seçmiş. Komutan:
- Bu mu oğlum? Asker:
- Hayır, komutanım ben Sarıyerliyim ve Sarıyer orduevini istiyorum. İçime doğdu bu kura İstanbul ama Sarıyer değil... Demiş ve kağıdı açmayıp tekrar cam torbaya atmış. Karıştırmış, karıştırmış ve bir kağıt çıkartmış. Komutan:
"SARIYER" fıkrasının tamamını oku...